Kur’an’ın Sırrı. Okumadan Yazmak Yazmadan Okumak (Ders 6)

 

Bismillahirrahmanirrahim

 

       Okumadan yazmak, yazmadan okumak usta işidir. O da Bir’ dir.

         İnsan yaratılışı itibariyle şereflidir. Onu ancak cahilliği, nefsine azap edişi helak eder. Kibirlenir, gururlanır, hep benliği ile öğünür.

Alemlerin Rabbi Allah (c.c) Hazretleri onu tüm mahlukatın en şereflisi yaratmış, ona en güzel şekli vermiş, onu sıfatlarının nuru ile nurlandırıp tüm kainatın halifesi yapmıştır.

         İnsan nefsi yönünden öyle zor yola gelen varlıktır ki,

Rabbi onu ancak açlık ile terbiye etmiştir. İnsan, nefsi ile mücadelesi nispetinde insanlık rütbesini kazanır.

Bu insan ki, kainat kurulduğundan bugüne kadar nefsinin esiri olmuş, ona zulmetmiş, ebediyen helak olmasını önleyememiştir.

Hepsi bu aleme belirli bir zaman imtihan için gönderilen insan oğlu, beden ile ilgiyi arttıran bir Ruha sahip yaşantısında Rabbinin verdiği Halifelik vazifesini kötüye kullanmış, çok az bir kısmı müstesna olmak üzere bunun farkına varmadan,

sırrını öğrenemeden kötü bir sonla ebedi felaketini hazırlamıştır.

Çünkü Rabbimiz hiçbir zaman kullarını zulmetmek için yaratmamıştır. Bunun için de, onların hayrına zaman zaman Peygamberler ve kitaplar göndermiştir.

“Onlara uyun ve bu kitaptaki emirlerim ile yasak ettiklerimden sakının. Sürenizi doldurup ebedi olarak bana, en güzel nimetlerimden istifade etmek ve cennetlerimde barınmak üzere dönün” der.

         Zaman zaman  yaratılan kavimler, azgınlıklarını öyle arttırırlar ki, onları aralarından Allah (c.c) Hazretlerinin takdiri ile bir kişi Peygamberlik vazifesi ile hak yola çağırırlar.

Onlar nefislerine zulmettiklerinden, Allah (c.c.)’ın varlığını ve kıyametin geleceğini inkar ederler.

Peygamberlerine inanmazlar ve öldürürler. Kafirliklerini ilan ederler. Rabbimiz onları azabı ile kuşatır ve helak eder.

Kainat kurulduğundan bu zamana kadar öyle güçlü kavimler gelmiş bu küfürleri ve kafirlikleri yüzündendir Rabbimizin azabı altında helak olup gitmişlerdir.

         Bütün bunları ahır zaman Peygamberi, Alemlere rahmet, Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimize gönderilen Kur’an-ı Kerim’ de açıklayan Allah (c.c.) insanların Habibi ve Resulüne ümmet olmamızı,

yasaklarından sakınıp, nimetlerinden istifade etmemizi, bizlerin hakiki müminler olarak felaha ve kurtuluşa ermemizi murat etmiştir.

Kur’an öyle bir kitaptır ki, Rabbimizin kelamıdır.

Ayet ayet tam yirmi üç yılda indirilmiştir.

Yüz ön dört suredir, altı bin altı yüz altmış altı ayettir.

Bu Kur’an öyle bir kitaptır ki, her bir harfinde Rabbimizin Esmăul Hüsna nurunun sırrı mevcuttur.

O bir nurdur, insanlığa bir rehberdir, tüm kainatın tefsiridir, insanlığının kurtuluş yolunun kılavuzudur, bir sırdır, bir mucizedir,

Rabbimizin sırrının her harfinde gizlendiğini ispat eden bir hazinedir.

Onun bir benzeri yazılamaz, asırlar boyunca bir harfi değil, bir harfinin üstündeki işaretleri dahi değiştirilemez.

Çünkü O okunmadan yazılmıştır. Bir ilahi emirdir.

Olan bir hadisenin hikmeti. Sırrı, ilmi hayrın mükafatını, şerrinden cezasını bildiren hükümdür.

Olmuş hadiseler içinde olacakları gizleyen,

var olan gizlileri açığa çıkaran,

akılların, idraklerin alamayacağı bir sanat ile işlenen,

tüm kainatın sırlarını anlatan bir tarife,

en sağlam kalelerden daha emin sığınılacak bir kale,

en tesirli şifa veren ilaçtan daha tesirli şifa kaynağı, okudukça insanı saran,

okudukça insanları hikmetleri, ilimleri ile kuşatan, okudukça nura gark eden, okudukça bütün mahlukatın sevgisine kavuşturan.

Onunla anlatılan ve anlatılmak istenen her şey: tüm kainat olmadan yazılmıştır.

Rabbimiz tarafından yaratılmış, aslı onun katında Levhi Mahfuzda  mevcut olandan aynen aktarılmıştır.

Çünkü O okumadan  yazılmıştır.

Yine o kitap Rabbimizin bir Lütfüdür, yazmadan okunur.

         Hiçbir kitap yoktur ki,  ilk önce kağıt ve kalem ile yazılıp çizilmeden okunabilsin.

Bakmadan aynısı yazılabilsin.

İşte bu öyle bir kitaptır ki, beş yaşındaki bir çocuk da, yüz yaşında bir piri fani de yazmadan okur.

İki gözü görmeyen de, iki eli olmayan da aynı şekilde yazar ve okur.

Bu Kur’an öyle bir kitaptır ki, tüm kainat yok olduktan sonra da var olacak.

Çünkü bu bir olan Allah (c.c.)’ın işidir, O da Bir’ dir.

         Kendi kendini böylesine medh eden, kendi sırrını kendinden saklayan, onu tutana sarılan böyle bir nur bulunamaz.

Allahım Ümmeti Muhammed’i onun nurundan aydınlanan kullarından etsin. Amin.

Yorumlar Kapalı