Bu kitapçığa başlarken, kitap yazmanın bir iptila olduğunun bilincinde olarak, kitap yazmaktan ayrı bir gaye ile üzerinde yaşadığımız şu dünyada,
fani hayatımız sona ermek üzere ahret yolculuğuna çıkmadan evvel, dünyaya gelişimizden gidişimize kadar olan misafirliğimizde yapmış olduğumuz bütün muamelelerimizden dolayı, dünyada kalanlardan bir helallik almak düşünce ve niyeti ile, Yunus Emremizin “ Biz Dünyadan gider olduk kalanlara selam olsun ” sözü misali yazmak istedik.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Ey akıl sahibi kişi ! Görüyorum ki beni, kim olduğumu, ne yaptığımı merak ediyor ve araştırıyorsun.
Acizim, güçsüz ve kuvvetsizim, etim ve kemiğim hepsi elli kilo.
Akılsızım, hiçbir şeyi ne biliyor,ne de bileceğimi sanıyorum.
Eğer akıllı isen! Gel beni ve benim gibileri bırak hiç uğraşma, sen zaten akıllısın, benimle uğraşman senin aklına bir damla ada olsa fazlalık getirmez: “Damla” dedim bu sözcüğü unutma, işte ben bunun sırrını arayan, bu damlanın sırrı karşısında aczini ve akılsızlığını kabul eden bir kişiyim.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
1. Bismillahirrahmanirrahim
2. Estağfirullah el Azim
3. La ilahe İllallah
4. Allahümme Salli ala Seyyidina Muhammedin Abdüke ve Nebiyyüke Rasülüken – Nebiyyül Ümmiyyü ve ala Alihi ve Sahbihi ve Sellim
La ilahe illallah tevhidi ile başladım zikre..
Ağzım kapandı dilim söyledi..
Dilim lal oldu gözlerim söyledi..
Gözlerim kör oldu kalbim söyledi..
O da durdu sandım..
Titriyordu vücudum..
Dedim ;
Ya Rabbi !
Çok çok büyüksün..
Seni bilmeyen vücudumda hiçbir hücrem yok…
Öyle bir hikmeti Hüdadır ki, biz Adem oğulları bu aleme yalnız Estağfirullah el Azim demeye geldik.
Gizli bir hazine iken bilinmesini murad eden Rabbimiz altı günde Arzı ve Semayı yarattı. Şekilsiz ve dumansız bir ateşten yarattığı Cin tayfalarına Arzı yaratmasını murat ettiği varlığın istifadesi için hiç noksansız işletti ve hazırlattı.
Arz’ dan (Azrail a.s.)’a getirttiği toprak ile kırk günde Kudret eli ile yoğurduğu Halifesi olmasını murat ettiği Beşerin babası Adem (a.s.)’ın kalıbını şekillendirdi.
Hiç bir şey yokken var olan, her dilediğini yapmaya, her şeyin sahibi olan “ Ve hüve ala külli şey’in kadir.” sırrı ile tasdik olunan Yüce Allah (c.c.) Bir’ dir.
Hiç bir şey yokken var olan, her dilediğini yapmaya, her şeyin sahibi olan “ Ve hüve ala külli şey’in kadir.” sırrı ile tasdik olunan Yüce Allah (c.c.) Bir’ dir.
Her şey yok olduktan, bütün mülkü tekrar geri aldıktan sonra yine Bir olacaktır.
İnsan yaratılışı itibariyle şereflidir. Onu ancak cahilliği, nefsine azap edişi helak eder. Kibirlenir, gururlanır, hep benliği ile öğünür.
Alemlerin Rabbi Allah (c.c) Hazretleri onu tüm mahlukatın en şereflisi yaratmış, ona en güzel şekli vermiş, onu sıfatlarının nuru ile nurlandırıp tüm kainatın halifesi yapmıştır.
Biz insanlar içinde bulunduğumuz gafletten kendimizi kurtarabilir isek, bu sözün manasını ancak anlayabiliriz.
Gafletten uyanmak ancak , bakan gözlerin sahibini bilmek, O’ na sığınmak, O’ nun emirlerine uymak, yasaklarından kaçmak,
O’nu kalp ile tasdik, dil ile ikrar edip, meleklerine, kitaplarına, Rasüllerine, kadere, hayır ve şer ondan geldiğine, ahret gününe, öldükten sonra dirilmeye ve hesap gününe inanıp
Eşhedu en la ilahe illallah ve Eşhedu enne Muhammeden Abduhu ve Resuluhu Kelime-i şehadetini kalp ile tasdik, dil ile tekrarlamak ile olur.
Allah (c.c.) Ruh’ları alaca bir karanlıkta yarattı. Ve onlara sordu “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” O zaman her ruh ( Kalu Belada) Rabbini gördü, tasdik etti ve bütün ruhlar evet manasına “BELA” dediler.
Rabbimiz her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir ki, hiçbir şeyi kullarının arzusu hilafına yapmadı . çünkü çok şerefli yarattığı insana zulüm murat etmedi.
Konuşmak ! Yüce Allah (c.c.)’ın insanlara en büyük lütuflarından biridir ki, insanın insan olma özelliklerinden en mühimi konuşabilmesidir.
Rabbimiz ciğeri olan her mahlukuna ses çıkarma özelliğini vermiş.
İnsan olarak mahlukatın en şereflisi olan yaratığına da dilini ve dudaklarını oynatmak sureti ile bu sesleri gerekli yerlere vurdurup harflerin özelliklerine göre bu sesin çıkmasını sağlamıştır. Konuşma insanların anlaşma aracıdır.